Veterinerlikte en önemlisi vicdan

GÜNDEM Haber Girişi : 19 Şubat 2019 11:06
Veterinerlikte en önemlisi vicdan
Koçarlı’da özel bir veteriner kliniği işleten veteriner hekim Tuncer Sarı mesleğinin hayvan ve insan sağlığı üzerindeki etkilerini anlattı ve Türkiye'deki veterinerliğin işleyişini değerlendirdi.

Özel

Tıkla

 

Veterinerlik mesleğinin sevmeden yapılamayacağını söyleyen Sarı, veterinerliğin küçüklükten beri hayali olan meslek olduğunu ve veteriner olmanın ön şartının önce vicdanlı bir insan olmak, daha sonra akademik bir bilgi ve pratik yapmak olduğunu belirtti.


Hayvanların tedavisinde, insanlarda kullanılan tedavi yöntemlerine göre farklar ve benzerlikler olduğunu aktaran Sarı, "Biz hayvanların doktoruyuz, insanlarla benzerlikleri çok fazla var. İnsanlarda kullanılan ilaçlar, hayvanların türüne göre bazılarında daha az dozda bazılarında daha yüksek dozda kullanılabiliyor. Bir insan nasıl kan tahlili oluyorsa, testler yapılıyorsa hayvana da aynısı uygulanıyor. Biyokimya yapıyoruz, mesela kırık varsa insandaki gibi röntgen çekip ihtiyaca göre kırık operasyonu, alçı veya ameliyat gerçekleştiriyoruz" dedi.


"Ülkemizde Hayvanlar İnsanlardan Daha Sağlıklı"


 Türkiye'de hayvanların insanlardan daha sağlıklı olduğunu iddia eden Sarı, insan ölümlerinin yüzde 80'inin aslında parazit yüzünden olduğunu bildirdi. Bununla beraber parazit kaynaklı olmayan ve zoonoz denilen, hayvandan insansa bulaşan 250 kadar hastalığın bulunduğunu söyledi.


Hayvanlarda her 2-3 ayda bir düzenli olarak hastalanmasınlar ve yakınındaki insanlarda kist olmasın diye iç parazit tedavisi uygulandığını ancak insanlarda böyle bir tedavinin düzenli olarak uygulanmadığını dile getiren Veteriner Hekim Sarı, aslında insanların da parazit tedavisi yaptırmaları gerektiği görüşünü paylaştı.


"Veterinerler Artık Kendini Daha Fazla Geliştirmek Zorunda"


Türkiye'de veterinerlik sektörünün yeni gelişmeye başladığını çünkü ülkenin yeni yeni modernize olmaya ve gelişmeye başladığını söyleyen Sarı, insanların artık daha bilinçli olmaya başladığı için veterinerlerin de daha fazla gelişmek zorunda kaldığını savundu. "Büyükbaş hayvan sahibi geldiğinde çelerme, yanıkara, şap, çiçek aşılarını soruyor. Kedi köpek gibi pet hayvanların sahipleri de 'Ne aşısı olması lazım' diye sormuyor 'Karma aşım var, kuduz aşım var, parazit aşım var' diyor veya 'Hayvan dün soğukta kaldı üşütmüş olabilir mi' diye soruyor. Hasta sahibi senden kesin ve net bir cevap bekliyor ve alt yapıyı artık biliyor, yaptığım tedaviye hasta sahibi dikkat ediyor" diye konuşan Sarı, bunların veterineri kendini geliştirmek zorunda bıraktığını ifade etti ve hasta sahibinin karşısında boş oturamayacağını, bu tecrübelerini tedavi için kullanmasının hayvanın tedavi sürecini hızlandırmayı sağladığını açıkladı.


"Hayvanlar eşya değildir"


Büyük ve küçükbaşlarda Tarsim sigortası, kedi köpek gibi pet hayvanların da Pati sigortası kapsamına aldırıldığını söyleyen Sarı, “Vatandaşlar değerli varlıklarını hastalıklardan ve ölümlerden bir ölçüde korumuş olmak için hayvanlarının bu sigortalardan yararlanmasını sağlayabilirler. Türkiye'de maaşlar düşük, hayvanların gıda, aşı masrafı vs. fazla. Bunlar yapılmazsa da hastalanıp hastalık yayacaklar. Hayvanlardan insanlara mantar, layşmanya gibi hastalıklar geçebiliyor.


Bir sigorta şirketiyle anlaşmalı klinik olunursa ve hasta sahibinin de Pati Sigortası varsa veteriner ücreti sigortadan alıyor. Pati Sigortası'nın içerikleri daha tam oturmuş değil. Farklı şartları var. Mesela kısırlaştırmaları kapsamıyor, bir yaşından küçükse viral hastalıkları kapsamıyor. Aslında biraz kurnazlık üzerine kurulmuş. Hayvanların sağlıklarına çok önem verilmeli. Artık hayvanların da sigortalanabiliyor olmaları çok güzel ve bu imkan varken onların da sağlık sigortaları aksatılmamalı. Asla unutulmamalıdır ki; hayvanlar birer eşya değildir, candır" diye konuştu.


 Necmiye KAPTAN








 


 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.